Yayıncıya Kazandırabilecek 5 Satış Ortaklığı Yöntemi
Yazan :  Ela Özver Alkaya

İnternet Yayıncılarına kazandırabilecek en yaygın komisyon türlerinden 5 tanesini sizler için ele aldık.

Yazıdan hemen önce küçük hatırlatmalar:
“Click Through Rate” (CTR) yani tıklanma oranı internet reklamını tıklayan kullanıcıların, görüntüleyen kullanıcılara oranıdır.

CTR = Toplam tıklanma bölü (/) toplam görüntülenme şeklinde hesaplanır.

Komisyon türleri incelemesinde CTR önemli bir faktördür. 

 

CPS – Cost Per Sale (Satış Başına Ödeme) Yöntemi


Genellikle e-ticaret siteleri ve dijital ürün satan şirketlerin tercih ettiği CPS modelinde, reklamveren daha önce belirlenen sabit bir rakam ya da satış yüzdesi üzerinden, satış gerçekleştikten sonra yayıncıya ödeme yapar. CTR düşük olsa da getirisi en yüksek komisyon türüdür.
Örneğin, Amazon.com (reklamveren) yayıncılarına satış başına % 6 komisyon vaat eder.

Yayıncının Amazon’a yönlendirdiği potansiyel müşteri alışverişini tamamladıktan sonra, otomatik olarak yayıncının hesabına alışveriş miktarının % 6′sı geçer.

 

CPL ya da CPA – Cost Per Lead/Acquisition (Yönlendirme/Aksiyon Başına Ödeme) Yöntemi


Email listesi, “free trial” (ücretsiz deneme) sunan kampanyalar, üyelik sistemleri (sign up) sunan firmaların tercih ettiği CPL/CPA modelinde, belirlenen sabit rakam, yayıncının gönderdiği ziyaretçinin üye olması, form doldurması, ücretsiz deneme yazılımı indirmesi gibi reklamveren tarafından şart koşulan bir eylemi gerçekleştirdiğinde komisyon olarak yayıncı hesabına ödenir.

CPL genelde marka pazarlaması ile uğraşan reklamverenlerin, müşterinin ilgisini çekmek için birden çok temas noktası yaratmasını sağlayan, basın bülteni, e-mail listeleri, topluluk sitesi, ödül programı veya üye edindirme programları için tercih ettikleri program türüdür.

Linkiniz üzerinden gönderdiğiniz müşterinin bir ürün satın alması şartı aranmaz. Bu yöntemde, müşteri reklamverenin teklifinden faydalanmak için para harcamak zorunda olmadığı için satış başına ödeme kampanyalarına oranla dönüşüm daha yüksektir.
Ancak, yönlendirme başına ödenen komisyonlar çoğu zaman oldukça düşüktür. Bu da, teklifin tanıtımını zahmete değer kılmak için yayıncının reklamverenin sitesine çok sayıda yönlendirme yapması anlamına gelir.
Ör: Limango, markafoni üye başına 1TL gibi rakamlar ödemektedir.

 

CPC - Cost per click (siteye yönlendirilen trafik üzerinden ödeme)


Reklam verdiğiniz site ile anlaşmanız doğrultusunda tıklama başına ödeme alırsınız. Gösterim değil tıklama karşılığında ödeme söz konusu olduğundan CPM’den daha etkili bir yöntemdir. Bu sistemi kullanan çok fazla site olmasa da Google AdWords ve Adsense‘in başarısındaki en önemli fiyatlandırma modellerinden biri CPC’dir.

Genelde belirli bir tıklanma sayısına ulaştığınız zaman ödeme alırsınız. İnternette marka bilinirliği az olan ve kendini tanıtmak isteyen reklamverenler tarafından tercih edilen bir yöntemdir.

CTR daha yüksek olsa da, bu programlar CPL ve CPS ile karşılaştırıldığında daha az kazandıran satış ortaklığı sistemleridir.

 

CPM-Cost per Mille (Bin sayfa gösterim adedi üzerinden ödeme)


1K yani 1000 gösterim başına fiyatlandırma demektir. CPM olarak 1 TL’den anlaşmışsanız, verdiğiniz reklamın 1000 kez gösterimi karşısında 1 TL ödeyeceksiniz demektir. Bu en genel fiyatlandırma modellerinin başında gelmektedir. Şu an Türkiye’de birçok web sitesi CPM modelini kullanmaktadır.
 

Cost per Call (Çağrı Başına Ödeme)


Çağrı Başına Ödeme nispeten yeni bir ödeme modelidir ve yurtdışında yaygındır,ülkemizde henüz bu programın örneğine rastlanmamıştır. Şöyle çalışır: reklamveren, belirli bir reklamına yanıt olarak potansiyel müşterilerden gelen telefonlar için yayıncıya sabit bir miktar öder. Gelişmiş çağrı izleme teknolojisi, arayanı hangi yayıncının reklamverene sevk ettiğini belirler.